
GİRİŞ:
Fontaine’de yedi boyut vardı. İnsanoğlu birinci boyutta, Canavarlar ikinci boyutta, Asiller üçüncü boyutta, Periler dördüncü boyutta, Hoş Kalpler beşinci boyutta, Cehennem altıncı boyutta, Birleşik Krallık ise yedinci boyutta yaşamaktaydı.
252Please respect copyright.PENANACmKoeZYLdd
Fontaine’de altı boyut birbirlerinin varlığını bilirdi ama bir boyutun diğerlerinin varlığından haberi yoktu. İnsanların boyutu..
252Please respect copyright.PENANAPE4B8XalH8
Beş tane apayrı kıta ve bunların tam merkezinde yer alan ve bu kıtaları birleştiren Birleşik Krallık. Gelmiş geçmiş en büyük ve en görkemli krallık olduğu şüphesizdi. Kıtaların arası büyük okyanuslarla çevriliydi. Boyutların okyanus olarak bilinen yerinde insanoğlu yaşıyordu. Yani bir insan olarak düşündüğümüz zaman aslında bu altı boyutun varlığı gerçek dışıydı.
252Please respect copyright.PENANAw9qZhuMZ7x
Veyahut şöyle mi demeliyim; diğer boyutlardaki yaşayan halk için de insanoğlu diye bir şey yoktu.252Please respect copyright.PENANAzdxkdk4Vjv
Peki, gerçekte yok muydu?
1.BÖLÜM:
Yüzyıllar önce altı kıta halkının hepsi Birleşik Krallıkta doğup kanlarına göre hangi kıtaya uygunlarsa o kıtaya yerleştirildiler. Birleşik krallık bu şekilde asırlarca tüm kıtalara hükmetti. Birleşik Krallık uçsuz bucaksız ormanlara ve devasa çağlayanlara sahipti. Krallıkta düzeni bozmaya çalışan herkes korkunç sütunlu Saffron adında karanlık zindanlara atılırdı. İşledikleri suçlara göre yargılanırlar ve kurulan büyük mahkemenin sonucu çok eski bir kehanetle yaratılmış, inanılmaz büyük Agora adındaki ejderhaya yem olarak zincirlenip atılıyorlardı. Şimdiye kadar buradan sağ çıkan kimse olmadı.
252Please respect copyright.PENANAobcdJPpfcN
Benim adım Maeve, ben Birleşik krallığın prensesiyim. Babamla annem sürekli konseydeler. bilirsiniz kraliyet işleri:)
252Please respect copyright.PENANASAoNTGto4z
Ben de genellikle koca sarayda ya tek ya da hizmetçim Hugi ile günümü geçiriyorum. Hugi kim derseniz de hemen söyleyeyim Krallığın hizmetçileri cinsiyetinize göre seçilir. Yani kadın soylulara erkek, erkek soylulara kadın hizmetçi verilir. Burada herkesin sihirli güçleri yoktur fakat konsey üyeleri ilahi güçlere sahiptir. Bu yüzden de maalesef konseye adım atmak imkansız.
252Please respect copyright.PENANAjpNt03Jl3b
Siz şimdi beni tüm bu varlığın vârisi sanırsınız. Ah, Fontaine pek de öyle hayallerdeki gibi değil.
252Please respect copyright.PENANAwGdQJml7OQ
Bir abim var; Zelan.252Please respect copyright.PENANAIJ61kSLBi2
Zelan küçüklüğümden beri benimle hiç görüşmedi. İnsan yaşına göre şu anda 18 yaşındayım. Abim ise 22 yaşında.
252Please respect copyright.PENANAI9qqxm8zmm
Sahi en son görüşmemizin üstünden 12 yıl geçmiş. Üstelik saraya bile gelmiyor. Muhafızlarla av yapmak için sarayın surları arasından çıkıp krallığın uçsuz bucaksız ovalarına ve ormanlarına dalmak Zelan'ın tek zevki. Zelan da pek vizyonsuzmuş dediğinizi duyar gibiyim. Onu bilmem ama benimle görüşmemesi artık umrumda bile değil.
252Please respect copyright.PENANAK8QhgxXmm6
Yatağımda bunları düşünürken koskocaman odamın içinde koridordan gelen sesler yankılanıyordu. Sinirle ayağa fırladım. Üzerime yerlerde sürünen altın işlemeli sabahlığımı geçirip hizmetçime seslendim.
252Please respect copyright.PENANAJCtX2x0v8H
-Hugi nerdesin? Bu gürültü de ne?! Çıldıracağım gerçekten ya, sabah sabah bir huzur yok, diye kapıya geldim. Hugi hâlâ odama ışınlanmamıştı. Galiba hâlâ uyuyordu. Uykucu şey...
252Please respect copyright.PENANAjarxfzWMxk
Neyse seninle sonra görüşürüz Hugi, diyerek odamın geniş kapısını sihirle ardına kadar açtım. İlk karşıma çıkan büyük sütunun arkasına saklandım. Beni fark etmemiş olsalar gerek hararetle tartışıyorlardı. Abime benzettiğim genç babama bağırıyordu.
252Please respect copyright.PENANA99zTwF825o
– Nee? Yok artık baba yeter! Benim düşüncelerimin hiç mi önemi yok. Bu saraya bile arada bir geliyorken nasıl evleneyim? Asla evlenmem. Hele hele bizim boyutumuzdan olmayan biriyle..
252Please respect copyright.PENANAOzEKUPT27K
Babam Drogo biraz sakinleşmiş bir hâlde sessizce abime yaklaştı.
252Please respect copyright.PENANAXpLQdj7cl9
– Oğlum biliyorsun Konsey kıtaların dengesi ve Fontaine'nin huzuru için her sene farklı kıtadan iki kişiyi evlendiriyor. Dün konseyde bu konu geçtiğinde ne kadar itiraz ettiğimden haberin var mı? Konsey üyeleri tüm itirazlarıma karşılık tahtımızın geleceğini sorguladı. Bu ne demek oluyor farkında mısın? Tahtı ve sizi korumak zorundayım. Şu an ben sonra da sen...Artık biraz büyü. Görevlerinin farkına var. 252Please respect copyright.PENANAmBhFsjl2mH
Ayrıca seni Asiller kıtasının eşsiz güzellikteki varisi ile evlendiriyorum. Bu senin içinde iyi olacak.
252Please respect copyright.PENANA1mjl7yUJj8
Babamın konuşması abimi etkilemiş gibi durmuyordu.
252Please respect copyright.PENANAXbW06dcOTk
– Asiller kıtasının varisi olması umrumda değil. Aşırı güzel olması da umrumda değil. Benden uzak durun artık. Bana biraz olsun değer veriyorsan bir daha bana böyle şeylerle gelme. Ayrıca sen kralsın boyutlar arasında en güçlü sen değil misin? Konseye hayır diyebilirsin pekala. Benden bu kadar.
252Please respect copyright.PENANA7GLvIleFnn
dedi ve yıldırımlar çakarak ışınlandı. Babam da ardından gitti.252Please respect copyright.PENANAhcycjYN1eG
Hayır sabah sabah konuşulacak bir konu mu bu? Ayrıca abim haklı sevmediği hiç görmediği bir varisle nasıl evlensin? Bu arada abim hiç değişmemiş. Hep aynı inatçılığında ve sinir bozucu sesiyle sabahımı mahvetti.252Please respect copyright.PENANAzBZ6lkmwbM
Bu onu uzun zamandır ilk görüşüm oldu.
252Please respect copyright.PENANAMTy9kG5BGO
Zelan zaten hep böyleydi; kafasının dikine giderdi, asla fikri değiştirilemezdi. Annemle bu yüzden çok küsmüşlerdi. Hep en sonunda sarayı terk eder nereye gidiyorsa giderdi.252Please respect copyright.PENANAtQU5ZiiGOj
Ama bu sefer durum ciddi. Dengeler korunmalı. Tüm bu düşüncelerim 252Please respect copyright.PENANA6uR27XLhJh
Hugi'nin odama ışınlanmasıyla dağıldı.
252Please respect copyright.PENANAdMEXZ88AFa
– Prensesim, lütfen bağışlayın. Uykuma yenik düştüm. Önemli bir şey mi oldu? Siz bu saatte uyanmamış olurdunuz normalde.
252Please respect copyright.PENANAPyO8s3R8kn
Hızla gardrobumdan zümrüt yeşili, kolları tüylü, yerlere kadar uzanan elbisemi ve ince işlenmiş zümrüt pelerinimi getirdi. Kıyafetlerimi giyerken
252Please respect copyright.PENANA0t2q3FJuuy
– Yoo, bir şey olmadı Hugi. Senin aksine beni uyku tutmadı sadece
252Please respect copyright.PENANAkeDILrSogU
diye Hugi' ye takıldım. Aynanın karşısına geçtim ve kendimi uzun bir süre süzdüm. Elbise üzerimde çok iyi durmuştu. Belime kadar inen siyah saçlarımı Hugi taramaya başladı. Hugi' nin işi bitince ayağa kalktım ve odamın geniş balkonuna çıktım. 252Please respect copyright.PENANAGYzTybD2Ok
Çok iyi bir manzara beni karşıladı. Mahya dağının arkasından doğmaya çalışan güneşe sis elinden geldiği kadar engel oluyordu. Güneş tanrıçası için zor bir gün olacaktı.
252Please respect copyright.PENANA1FxclRxZtp
Huzur bulduğum bu yerden kahvaltıyı haber veren çanın sesiyle ayrıldım. Büyük yemek salonuna ışınlandığımda kimse gelmemişti. Yine yalnız bir kahvaltı olacaktı.
252Please respect copyright.PENANA4f14flMd1n
Kahvaltının ardından kendimi bahçede buldum. Kraliyet sarayının bahçesi çok genişti. Binbir sihirli güçlerle inşa edilen parkları ve çay bahçeleriyle diğer kıtadan gelen kraliyet aileleri burada karşılanırdı. Aynı zamanda önemli günlerde halkla burada bir araya gelirdik. Saray o kadar genişti ki daha gitmediğim, hiç bilmediğim odaları vardı.
252Please respect copyright.PENANAGq2rdRjddP
Bu sabah odama konsey tarafından ışınlanan fermanda Yeni doğanlar şatosuna gitmem gerektiği yazılmıştı. O halde bugünkü görevim başlasın! Yeni doğan şatosuna gidip yeni doğanların kanlarının incelenip boyutlarının belirlenmesine, ardından ait oldukları kıtaya gönderilmesine yardımcı olucaktım.
252Please respect copyright.PENANABZuUGKj4R0
Birleşik krallığın halkı birbirinden farklı ırklara sahip ya uyumsuz ya da kraliyete çalışan insanlar tarafından oluşuyordu. Bu şekilde sayısız şehrimiz vardı. Krallık dörde ayrılarak adeta bir döngü içerisinde her parçasında farlı mevsimi yaşayan bir kıtaydı. Burası şu an yazdı.
252Please respect copyright.PENANAGwAG6SZORf
Şatoya ışınlanmadan halkın içinde biraz gezip işler yolunda mı bakmalıyım. Halkın arasına karıştım. Beni görünce çok heyecanlandılar. E, tabi babam adil bu kraldı. Bilinen aksine halk bizden nefret etmezdi. Beni gören sevgiyle gülümseyip referanslarını yaptı. Ben üzerimdeki tüm ilgiyle sorunları olup olmadıklarını sordum. Bunun üzerine isteklerini belirttiler. Çok fazla sıkıntıları varmış. Uyumsuzlar canavara dönüşüyormuş ve bu şekilde öldürülen bir çok kişi varmış. Acilen bu konuyu babama ve konseye bildirmem gerek.
252Please respect copyright.PENANAiptZR64Z2I
Halkı sakinleştirdim böyle bir olay karşısında kraliyet muhafızlarını çağırmalarını söyledim. Kraliyet sizi güvende tutmak için elinden geleni yapacak dedim. 252Please respect copyright.PENANArfM3vAnuna
Burada işim bitince şatoya ışınlandım. Şatodaki görevimi olaysız yerine getirmeliydim. Henüz güçlerimin daha ne kadar gelişebileceğini bilemediğim için düzenli olarak rahibin yanına danışmaya gelirdim. Güçlerim geliştikçe halka daha çok yardım edebilirim diye düşünüyordum.
252Please respect copyright.PENANApPvIsXqmJN
Peter Finn masasında oturmuş kalemine sihirle harıl harıl bir şeyler yazdırıyordu.
252Please respect copyright.PENANAhAsmkM3OYu
– İyi günler Finn! diye seslendim.
252Please respect copyright.PENANAl9XUeN4LYL
– Napıyorsun da bu kadar dalmışsın. İçeriye girdiğimi bile fark etmedin. Koltuğuma doğru yürüdüm. Finn de bana:
252Please respect copyright.PENANAOwV5WwRV3B
– Ooo, kimler gelmiş!
252Please respect copyright.PENANAAgL4AusU2m
Prenses Maeve, hoş geldiniz. Hangi ışın attı seni buraya? dedi. Gülümsedim:
252Please respect copyright.PENANA8rTNLmAJrY
– Yanına bir uğrayayım dedim. Sihir güçlerimizi geliştirebileceğimiz büyülü ormana gideriz belki diye düşündüm. Bayadır gitmiyoruz. Paslandık iyice.
252Please respect copyright.PENANAGzdHHVEEzk
O da önündeki kağıtları toplayarak sihirle kütüphanesine gönderdi. Ayağa kalktı.
252Please respect copyright.PENANA6s7z7vcemS
– Ne duruyoruz o zaman, hadi ışınlanalım.
252Please respect copyright.PENANAQrm3SSl7y2
Beraber ışınlanarak Büyülü Ormana girdik. Güzel bir koku burnuma geldi ve aniden durdum.
252Please respect copyright.PENANAMydgcc5EIQ
– Bu bir mor salkım ağacı olmalı. Hissedebiliyorum.
252Please respect copyright.PENANAnjcvYTDyvg
Yürümeye devam ettik ve gerçekten de çok büyük bir mor salkım ağacının altına geldik. Burası sihir çalışmak için iyi bir yerdi. Finn bana önce bildiğim sihirleri yapmamı isteyerek hatırlattı. Ardından yeni birkaç sihir öğretti. Çalışmamız bitince Finn ayağa kalkarak etrafı incelemeye başladı. Ben biraz dinlenmek istiyordum. Bu yüzden yere oturdum ve ağacı incelemeye başladım. Ağaç çok yaşlıydı. Ağaca dokunduğum an ağacın enerjisini içimde uzaktan hissettiğimden daha fazla hissettim. Sonra bir anda havaya doğru yükselmeye başladım. Galiba uçuyordum. Finn beni görünce kızdı.
– Prenses aşağı inin! Şu anda uçuyor olmanız bizi tehlikeye sokabilir.
252Please respect copyright.PENANAaBNN9QyCnt
Oysa ki kendi isteğimle uçmuyordum ama ona belli etmedim.
252Please respect copyright.PENANAR8MfXbywKt
– Nolur ki uçsam? Hem sen de gel.
252Please respect copyright.PENANAt6TwnF16ji
Başını hayır anlamında salladı.
252Please respect copyright.PENANAKw67ujMtrP
– Prenses, güçlerinizi geliştirmek için geldiğimizi sanıyordum. Ben yukarı gelmiyorum. Ayrıca bakın burada ne buldum.
252Please respect copyright.PENANAxDp1oCPQqF
Ne var ki onu duyamayacak kadar yükselmiştim. Sesinin sadece gelmiyorum dediği kısmını duydum. Aşağıya doğru bağırdım.
252Please respect copyright.PENANAMTEx7J658r
– Sen bilirsin, bu eşsiz manzarayı kaçıracaksın ama.
252Please respect copyright.PENANAPfUuHdy4ah
Yükseldikçe ağacın ne kadar büyük olduğunu anladım. Bayağı bir zaman geçti ve ben hâlâ ağacın sonuna ulaşamadım. Canım fena hâlde sıkıldı. Geri inmeye karar verdim ve süzülerek aşağıya indim. Finn sinirli sinirli bana bakıyordu.
252Please respect copyright.PENANAnvWRkNtFYL
– Prenses bu kadar oyun yeter. Saraya dönmelisiniz.
252Please respect copyright.PENANA3stiywR5nZ
Cevap vermeden yürümeye başladım. Büyülü orman sihir güçlerimizin temeliydi ve bize enerji veren bir yerdi. Büyülü ormana veda ederek saraya ışınlandım. Büyük yemek salonumuz akşam yemeği için ışıklandırılmıştı. Neşeyle kıkırdadım.
252Please respect copyright.PENANA0OwRvfWxZl
–Bugün etraf parıl parıl. Neyi kutluyoruz?
252Please respect copyright.PENANA5aLOkByob6
Babam Drogo ve annem Faust yan yana, tam karşılarında ise Zelan vardı. Zelan ne gerek var bu kadar neşeye dercesine kısa bir süre bana baktı ve sonra yemeğine devam etti. Ben de omuz silkerek sandalyeme yerleştim. Uzun zamandır ilk defa ailecek yemek yiyecektik. Benim tüm heyecanıma rağmen yemek çok sessiz geçti. Tam bir hayal kırıklığı..
252Please respect copyright.PENANAhNnwrGGTWw
Yemekten sonra hemen odama ışınlandım. Balkonumda sessizce gecenin karanlığını izledim. Neden sonra kendimi karanlığa karşı koyamayarak uyuyakaldım.
252Please respect copyright.PENANAgudOhMP83U
Rahatsız eden bir ışıkla gözlerimi kırpıştırdım. Sabah olmuş ve güneş üzerime ışıklarını bahşetmişti. Hugi aralık olan balkon penceresinden yanıma ulaştı.
252Please respect copyright.PENANA4OdE1BYliy
– Günaydın prensesim, kapınızın önünde prens Zelan sizi bekliyor.
252Please respect copyright.PENANAxUMV9VBSi7
Ayağa fırladım. Koşar adım kapımı sihirle açtım. Zelan karşıma dikilmiş pişkin pişkin sırıtıyordu. Şaşkınlıktan kekeleyerek
252Please respect copyright.PENANA6Ylwek4woq
– Evet , seni dinliyorum.
252Please respect copyright.PENANA5SrtorlrAa
Kapıma yaslanırken alaycı bir şekilde gülümsedi.
252Please respect copyright.PENANAfOYOBC2VI7
– Günaydın canım kardeşim. Bugün Asiller kıtasının yönetici kraliçesi Seltemen ve varisleri Sidra ve Leo geliyor. Çok iyi karşılanmaları lazım. Birleşik krallığın girişinde Kratos kapısında onları karşılayıp saraya kadar getirmen lazım. Benim ufak bir işim var. Babam bana söyledi ama benim canım kardeşim bu konuda bana yardım eder diye düşünüyorum.
252Please respect copyright.PENANA2Dw6LWApjN
– Peki, ne diyeyim şimdi. İşin ava gitmek değildir umarım… 252Please respect copyright.PENANA9YUSiCSCLL
dedim ve odama geri döndüm.
252Please respect copyright.PENANADRxZk0RAwa
Toz pembe elbisemi üzerime geçirdim. Tacımı topuz yaptığım saçıma taktım. Ardından abartısız bir makyaj yapıp, topuklu ayakkabılarımı giydim. Omzuma kadar inen, uzun, ince, ucunda yıldızlar olan küpemi taktım. Fontaine kapısına hızlıca ışınlandım.252Please respect copyright.PENANAIKTbRqI9k4
...
Asiller Kıtası- Sidra' nın ağzından:
Bugün Birleşik krallığa gideceğiz. Açıkcası oldukça heyecanlıyım. Prens Zelan ile tanışmak sonuçta benim için bir onur ve belki onunla evlenebilirim. Havayı içime çekerek kollarımla yönettim. Ellerimin içinde döndürdüğüm hava topunu bahçemizdeki bir sütuna bıraktım. Sütun anında tuzla buz oldu. Memnuniyetle gülümsedim.
252Please respect copyright.PENANAWh9ePcMzIc
Ben gerçek bir hava bükücüyüm. Kahvaltıya indiğimde annem Seltemen ve kardeşim Leo karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı. Annem beni baştan aşağı süzdü. Tatmin olmamış olacak ki bir sihirle kıyafetimi değiştirdi.
252Please respect copyright.PENANAt5X3kIbqtI
– İşte böyle tatlım. Bugün çok şık olmalısın çünkü oradan boş dönmeyeceğiz. Beni anlıyorsun dimi Sidra?
252Please respect copyright.PENANAEqlVlC77Np
Başımı sallayarak onayladım.Sonuçta formaliteden evleniyordum. Bu yüzden kiminle evleneceğim pek de umrumda değildi. Umarsızca Leo' ya sırıttım.
252Please respect copyright.PENANAvcIRXY43bW
– Maeve çok güzelmiş diyorlar. Belki senliktir kardeşim. Bunun üzerine Leo da kahkaha attı.
252Please respect copyright.PENANA5wSzrQ08RK
Bizim umursamaz tavrımız annemi sinirlendirmeye yetti.
252Please respect copyright.PENANARTbhLoFrtk
– Kesin şamatayı da hazırlanın.Ben çalışma odama geçiyorum. Birkaç işim var. Siz de hemen hazırlanın.
252Please respect copyright.PENANAKSiOrQfjID
Sinirle ışınlandı. Leo bana döndü.
252Please respect copyright.PENANAqihu1EKoF0
– Öyle mi diyorsun abla. O zaman onunla tanışmayı iple çekiyorum.
252Please respect copyright.PENANAN3KCB1J733
Ve bir anda yok oldu. Ben zaten hazırdım. Ama kendimi son kez kontrol edeyim diye bir ayna yarattım. Annem bu işten anlıyordu. Üzerimde şatafatlı mor bir elbise vardı. Aynadaki görüntümden memnun kaldım ve gülümseyerek bahçeye geçtim. Bahçede görkemli bir törenle (aramızda kalsın annem her şeyi abartmayı sever) ve muhafızlar eşliğinde boyutlar arası ışınlandık. Aslında boyutlar arası ışınlanmak sadece yöneticilere özeldi. Ama annem hem kendi gücüyle hem de Birleşik Krallık' taki konseyin verdiği yetkiyle bizi ve muhafızları da ışınlayabilmişti. 252Please respect copyright.PENANALxdB1MhIRz
İşte meşhur Birleşik krallığın Kratos kapısına geldik.252Please respect copyright.PENANAIfGuVrf5Da
…
Birleşik Krallık- Maeve' in ağzından:
Hâlâ gelmediler mi diye tısladım muhafızlara. Cevap olumsuz olsa da sabırla beklemeye devam ettim. Bir süre sonra sur üflendi. Ardına kadar Fontaine'in meşhur Kratos kapıları açıldı.
252Please respect copyright.PENANAI6gocJYRZa
Gelenler Hava bükücülerdi. Atlı arabadan bir kız indi. Galiba savaşçıydı. Bana doğru geldi ve ayağıma kapandı.
252Please respect copyright.PENANAKxtIkO8ba9
– Kutsal yerin güzeller güzeli prensesi, Kraliçe Seltemen' in selamını getirdim. İzniniz var mıdır, saraya geçelim.
252Please respect copyright.PENANAjxnD7vVEqg
Kız tatlı birine benziyordu.
252Please respect copyright.PENANAxsEkL5EC21
– Kraliçe Seltemen beni onurlandırdı. Tabi ki geçebiliriz. Yolda sizinle tanışmak isterim. Bu arada adınız nedir?
252Please respect copyright.PENANAIluiLy6laE
O da kısa bir süre tereddütün ardından
252Please respect copyright.PENANARqfNfU6BBf
– Ben Efsin, Asiller Kıtasının komutanıyım.
252Please respect copyright.PENANAlosmgmUZVd
Onunla beraber ben de ışınlandım. Saraya geldiğimizde babam Drogo bizi karşıladı. İlk defa gördüğüm Seltemen' i süzdüm. Kadının uzun sarı saçları beline kadar iniyordu. Çok güçlü, kendinden emin bir hali vardı. Enerjisini içimde hissettim.
Yanında benden yaklaşık birkaç yaş büyük oğlu ve meşhur güzel kızı vardı. Onlarla tek tek tanıştım. Sidra gerçekten eşsiz bir kızdı. Bu kadar güzel olması bence abimi bile ikna ederdi.
Leo' nun çimen yeşili gözlerini dikmiş beni izlediğini fark ettim. O da yakışıklıydı fakat benim tipim değildi. Leo' nun uzunca bakışlarından rahatsız oldum. Yerimden kalkıp Efsin' in olduğu tarafa yöneldim.
Efsin muhafızlarla derin bir muhabbete dalmıştı. Benim geldiğimi görünce sıçrayarak saray kapısına yöneldi. Arkasından seslendim ama beni duymadı. Onu takip ederek şehrin merkezine geldim.
Halkın içinde üç canavar muhafızlara saldırıyordu. Efsin cesurca bir tanesinin kafasını uçurdu. Efsini diğer yaratık tutup kenara fırlattı. Efsin galiba bayıldı çünkü kalkan toz bulutunun ardından Efsin' i hareketsiz bir şekilde yerde yatarken gördüm.
Henüz bir canavarla savaşacak güce ulaşmamıştım ama içimdeki bir şey beni itti. Uçarak canavarı tuttum. Canavarla göz göze geldik ve tüm sihrimle ona yumruğumu salladım. Bir anda ne olduğunu anlayamadan her yeri koyu gri bulutlar kaplayıverdi.
~Bölüm sonu252Please respect copyright.PENANAC9dZmKHJcK
252Please respect copyright.PENANAr9rHjeMbOP